
SÜNNET
Bugün dünyada tartışmasız en çok yapılan cerrahi operasyondur ve dünya üzerindeki erkeklerin yaklaşık %20'si sünnetlidir. Toplumumuzda ise bu oran % 100'dür. Sünnetin tarihine de bakıldığında 15.000 yıl öncesine kadar sünnet yapıldığına dair veriler vardır. Sünnetin farklı kültürlerce ve birbirinden bağımsız olarak uygulandığı da bilinmektedir. Kristof Kolomb yeni dünyayı keÅŸfettiÄŸinde birçok yerlinin sünnetli olduÄŸunu görmüÅŸtür. M.Ö. 2300 yıllarına ait Mısır mumyalarının sünnetli olduÄŸu ve duvar resimlerinde sünnetin bir gelenek olarak uygulandığını gösteren bulgular da vardır.Tarihte ve günümüzde de en çok yapılan bu cerrahi iÅŸlemin gerekliliÄŸi, kim tarafından ne zaman ve nasıl yapılması gerektiÄŸi konusundaki tartışma belki de tıp literatürünün en ilgi çekici tartışmalarından biridir. Bu tartışmayı yönlendiren çok sayıda faktör bulunmaktadır. Dini inanış ve gelenekler, insan hakları, mali konular ve sünnetle ilgili bilimsel verilerin hepsi bu tartışmanın boyutlarını oluÅŸturur. Herhalde baÅŸka hiçbir cerrahi iÅŸlemle ilgili tartışma bilimsel konular dışındaki konulardan bu kadar etkilenmiÅŸtir.Bu kadar yaygın bir dinsel eylemin altında saÄŸlıklı bir amaç olması gerektiÄŸini düÅŸünen insanlar son yüzyılın başından itibaren etnik nedenleri bir yana bırakarak çeÅŸitli saÄŸlık sorunlarının çözümünde de sünnetin yeri olabileceÄŸi inancıyla çok sayıda araÅŸtırma ve yayın yapmışlardır. GeçmiÅŸ yıllarda çok sayıda hastalığın (kısırlık, epilepsi, astım, enüresis, herni, alkolizm, aşırı mastürbasyon gibi) sünnetle çözümlenebileceÄŸi ileri sürülmüÅŸtür. Her ne kadar daha sonraki çalışmalar daha rasyonel planlanmış olsa bile önemli bir kısmında objektivite eksikliÄŸi dikkat çekicidir. Bununla birlikte önemli çalışmalarla sünnetin getirdiÄŸi saÄŸlıkla ilgili bazı ciddi yararlar da tanımlanmıştır Sünnet için dinsel gerekçelerin önemsiz olduÄŸu (Yahudiler dışında) Amerikan toplumunda sünnet 1960'lı yıllarda saÄŸlıklı bir iÅŸlem olarak tanıtılıp önerilirken, zaman içinde hem toplumda önemini yitirmiÅŸ hem de bilimsel kuruluÅŸlarca daha az önerilir olmuÅŸtur Bununla birlikte, bir çocuÄŸu sünnet etmeyi, onun rızası olmadan bir vücut parçasını almak olduÄŸunu düÅŸünerek, bunun insan haklarına aykırı olduÄŸunu iddia eden toplum kuruluÅŸları da türemiÅŸtir.Sünnet için bir diÄŸer gerekçe bu iÅŸlemin estetik bir iÅŸlem olarak görülmesidir. Sünnet ile glansın ortaya çıkması sonucu penisin daha estetik bir görünüm alıp almadığına yönelik bir tartışma da aslında kültürlere, kiÅŸilere ve beÄŸenilere göre deÄŸiÅŸeceÄŸi için anlamlı deÄŸildir. Penisli sünnetin estetik olarak daha tercih edilir olması o toplumdaki geleneklere ve deÄŸer yargılarına göre deÄŸiÅŸiklik gösterebilir Sünnet ile cinsel hazzın artabileceÄŸi fikrine destek olabilecek herhangi bir bilimsel veri yoktur.Üçüncü nokta ise sünnetin getirdiÄŸi yararlardır. Bunların bir kısmı, çocuk eriÅŸkin yaÅŸa geldiÄŸinde önemli hale gelir. Bunlar birçok çalışmayla gösterilmiÅŸ verilere dayanmaktadır.Sünnetlilerde prepisyumun ortadan kalkması ile cinsel yolla geçen hastalıkların bulaÅŸma riski belirgin olarak azalmaktadır Sünnetin saÄŸladığı anatomik yapının lokal hijyeni kolaylaÅŸtırması bunu mümkün hale getirmektedir. Bununla birlikte cinsel yolla bulaÅŸan viruslarla ilgisi nedeniyle sünnetli erkeklerin eÅŸlerinde de serviks kanseri geliÅŸme oranlarının belirgin olarak düÅŸük olduÄŸu gösterilmiÅŸtir. Penis kanseri geliÅŸme riski de azalmakta hemen hemen sıfıra inmektedir. Toplumumuzda ve diÄŸer ülkelerin epidemiyolojik çalışmalarında 400.000 erkek bebekte idrar yolu enfeksiyonu %7 iken sünnet olan bebeklerde ise bu oran % 0.7olarak bulunmuÅŸtur. Yani yenidoÄŸan dönemde sünnet yapılması idrar yolu enfeksiyon geliÅŸme riskini 10 kat azaltmaktadır.Sünnet çocukluk yaÅŸta geliÅŸebilecek prepisyuma ait fimozis(sünnet derisinin ucunda darlık), parafimozis (penis başının sünnet derisi ile boÄŸulması) ve balanitis (sünnet derisi iltihaplanması) gibı olaylarında oluÅŸumunu tamamen ortadan kaldırmaktadır.YenidoÄŸan sünnetinin gerekliliÄŸi uzun zamandan beri tartışılmaktadır 3-6 yaÅŸ arasında çocuÄŸun ve sünnetin yaratacağı sekonder psikolojik sorunların yaratılmaması ve natal dönemde karşılaşılabilinecek sorunların ortadan kaldırılması nedeniyle daha yararlı olabileceÄŸi ileri sürülmektadir. Halen Amerikada %60 oranında yenidoÄŸan sünneti yapılmaktadır.Ne kadar basit görünürse görünsün hiçbir cerrahi iÅŸlem basit deÄŸildir ve zaman zaman çok komplike hale gelebilir. Küçümsenmeden ve temel cerrahi ilkeden ödün vermeden yapılmalıdır. Dolayısıyla en ideal olanı sünnetin deneyimli cerrahlar tarafından yapılmasıdır. Ancak bu uygulamayı pratiÄŸe taşımak mümkün deÄŸildir. Bu durumda bu konuda eÄŸitim almış, cerrahi ilkeler konusunda deneyimli, yardımcı saÄŸlık personeli tarafından da sünnet yapılır hale gelmiÅŸtir. Bu kiÅŸilerin bu konuda eÄŸitim ve deneyimleri olduÄŸu sürece sorun yoktur Ancak bu kiÅŸilerin kesinlikle eÄŸitimleri onaylanmalı ve denetlenmelidir. Ülkemiz için önemli sorunlardan biri de toplu sünnetlerdir. Toplu sünnet uygulamalarında cerrahi ilkelerden ve asepsiden ödün verilmekte, önemli komplikasyonlara neden olunabilmektedir. Ülkemizde sünnet dini ve sosyal bir istek olup tüm erkek çocuklarında yaygın olarak uygulanmaktadır. Aile için sünnet töreni yapılması zevkli ve gururlu bir olay, manevi bir mutluluk olarak kabul edilmektedir. Çocuk açısından ise sünnet, arkadaÅŸları arasında statü kazanmak açısından önemli bir olayd

(232)3822020-3825050
​